- Biz şimdi ölsek; en fazla kahvede çaylar soğur.
- Seni bana uzak kılan bu ıssız ve derin uçurumlar. Uçurumlar utansın!
- Herkes kırılamaz, ipince bir dal olmak gerekir kırılmak için, Ama dünya kütüklerin.
- Yaşam yanıltmanın, insanlar yanılmanın ustası oldukça yine yeni düşler deniyor ve deneniyorlar.
- Ya kederiydik kendimizin, ya bir halkın kaderi; ya şakağı ya şafağı bir halkın namlular çarmıhında!
- Böyle geçip giderken uzun zamanlar, kimleri unuttuk kimler kalanlar?
- Demiştim, gidip geniş bir bulut alalım. Çünkü yarın, gökyüzü üzerimde hep dikdörtgen kalacak. Yarın kalbimin ormanına küller yağacak.
- Aşkın kavgasını veremeyenler, hiçbir şeyin kavgasını veremezler! Aşkın özgürlüğünü yaşayan ve yaşatmayanlar ise, hiçbir özgürlüğü hak edemezler!
- Yitirdiğin her şeyde, kazandığın birşey vardır, Kazandığın her şeyde biraz yitirdiklerin. Hayat karşına nasıl çıkarsa çıksın, vazgeçme Ve unutma: Senin hayallerin olmazsa, Başka birinin hayali olamazsın asla.
- Ben seni hep ayrılıkla anmışım titreyen ellerimle günlerin buğusuna adını. hep adını yazmışım.
- İyi ki bu düştesin, her sabah ışıyan güneştesin, iyi ki yoksuluz bulutlar gibi, soğuyan dünyada sımsıcak fırınlar gibi...
- Bir insana; "ya benimle olur musun ?" denir, "ya da benimle ölür müsün ?" İşte iki noktacık değiştirir anlamı.
- Herkes bilir gitmesini. Bir zaman öğrenirsin gideni sırtından öpmesini....
- yıllar geçer, İdris’lerin kalplerindeki çocuklar daha ölüdür; düşleri hâlâ terasta, İdris’ler ise zemin katta kiracı oturur.
- Bazen anılara en çok yakışan elbise, birkaç damla gözyaşıdır, unutma.
- Kanmadım aynalara sana kandığım kadar, içimde bir boşluk sana yandığım kadar...
- Öyle bir serüven ki hayat; Karanlıkta polyanna'lar,ışıklarda palyaçolar dolaşır...
- Boşuna çırpınma gökyüzü: Yurdum kadar ağlayamazsın.
- Her ömür kendi gençliğinden vurulur.
- Ve andolsun ki hiçbir kurşun, hiçbir çelik, hiçbir toprak ve hiçbir vatan daha kutsal değildir insandan!
- Önce sesini, sonra yankısını çaldırdın şu beton ormanında. Kal orda!Artık hiçbir şeyden kurtulamazsın.Islanmışsın bir kere oğlum, yaş gününde kuruyamazsın.
- Yalnızlığımda seni büyüttükçe kalabalıklaşacağım; Sen kendi kalabalığında hep yalnız olacaksın.
- İstediğin kadar uzağa git ! Hep aynı gökyüzünü paylaşacağız .
- Keşke yalnızlığım kadar yanımda olsaydın Keşke yalnızlığımla paylaştığımı seninle paylaşsaydım Keşke senin adın yalnızlık olsaydı Ve ben hep yalnız kalsaydım...
- Artık kim, sana nasıl ulaşır? Öyle bir serüven ki hayat Karanlıkta Polyanna'lar, ışıklarda palyaçolar dolaşır.
- Hayat hattında acemi tayfalardık. Ne avunduk sevinç müsveddeleriyle; aşktan ikmale kaldık...
- Gitti... kanatları yüreğimdeydi kalan, elimde minyatür bir kuş şimdi / yitirdim o aşkın kimliğini hükümsüzdür.
- Bu yüzden uğruna çok öldüğüm sabahlar, yaralıdır. Gençliğim darmadağın bir ilkyaz tufanıdır. Bu sevdayı kurda kuşa yedirtmem!
- Evlerin çatıları, kapıları ve perdeleri, sevinçleri, coşkuları olduğu kadar acıları ve yoksullukları da örtüyor.O örtülü kapıların, perdelerin ardında herkes kendi cennetini ya da kıyametini yaşıyor.
- Artık bu ayrılıklardan kalbim usandı Bir gökyüzü, bir duvar, bir resmin kaldı Oysa dünya ne geniş, koğuşum dardı Bıraksalar martılarla randevum vardı.
- Ben iki şeyin apansız geldiğine inanırım: Aşk ve ölüm... İkisi de geldiğinde git diyemezsiniz. İkisinin de önemi ve büyüklüğü, belki de geldiklerinde git diyemediğimiz içindir.
- Gözlerini sil ve bu sevda kadar koyu bir çay tutuştur ellerime Yok, gitme! Gitme, sen gidince sevmek yüreğimde düğümleniyor Özlemeyi yutkunuyorum...
- Hep bir çağlayan gibi senin sevdana aktım; sen ise sularını kaçıran bir nehir gibi uzaktın.
- Deli sormuş deliye, Aşk nedir diye ? Deli gülmüş deliye, Ben niye delirdim diye ...
- Böyle geçip giderken uzun zamanlar, Kimleri unuttuk kimler kalanlar?
- Kimse bilmez be canım, “bir yara bir ömrü nasıl kanatır.
- Herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim bir de kimsesizliği...
- ses hoyrat sevinç yılgın şakaklarım sonbahar...
- Sen bir şeyler bilsen bildiğinden ben çıkarım / Çocukluğuma dokunsan öksüz çıkarım / Halkımı tanısan yurtsuz çıkarım.
- ne ses ne nefes ne de bu rüzgâr bağışlar seni simsiyah gecelerde budanırken ah ömrüm dönüp sırtını giderken kimler karşılar seni?
- Ve ben gittim yüreğimde kan gülleri, Siz de o aşkın teninde dinamit sayın beni!
- Siz orada kalabalık ve kabarık kalın, sağ olun, yalnızlık iyi, yalnızlık iyi.
- Yaslı bir kışa rehin düşse de günler, kalbindeki tomurcuğu bahara büyüt; o tomurcuk düşlerinin yağmuruyla ıslansın.
- Herkes arar pembesini. Oysa kendinden ötesi yoktur; kimse sevmez yalnızlıkta gölgesini.
- Kısa bir öyküdür hayat, uğruna upuzun acılar çektiğimiz. Kısa bir türküdür, bir kez daha söylemek için delirdiğimiz...
- Sokakların gün batınca neden boşaldığını ve yüreğimin neden kabardığını bilmiyorum. Konuşsam sessizlik gitsem ayrılık…
- Gittiğin yer bir yağmur damlası kadar yakın, Gittiğin yer bir uçurum kadar uzak.
- Eski bir aşk, yeni bir ayrılıktır her zaman. Bunu kuşlar sorar, yıldızlar da anlatır; kimse bilmez be canım bir yara bir ömrü nasıl kanatır…
Kategori Liste ✿ Bir Goz Atin ?
A. Einstein
Acı
Açlık
Adalet
Affetmek
Ahlak
Akıl
Alim
Amin Maalouf
Anne
Aptal
Arkadaş
Arzu
Aşk
Aşk hakkında
Baba
Başarı
Bencillik
Bilgi
Bob Dylan
Boris Vian
Büyüklük
C.Süreya
Caferi Sadık
Cahillik
Can Dündar
Can Yücel
Cenap Şahabettin
Cesaret
Charles Bukowski
Cimrilik
Cömertlik
Cüneydi Bağdadi
Çalışmak
Çocuk
D. Noel
Dale Carnegie
Dalkavukluk
Danışma
Dedikodu - Gıybet
Dert
Devlet
Dil
Din
Dost
Dostoyevski
Dua
Dünya
Düşman
Düşünce
Ebu Hanife
Ece Ayhan
Eğitim
Eleştiri
Erkek
Evlilik
Fakirlik
Fatih Sultan Mehmet Han
Franz Kafka
Gabriel Garcia Marquez
Gerçek - Hakikat
Goethe
Gore Vidal
Göz
Gurur
Gül
Gülmek
Günah
Güzel - Güzellik
Hak
Halil Cibran
Halk
Hastalık
Hata
Hatem Bayhan
Hatıra
Hayal
Hayat
Hedef
Hırs
Honore de Balzac
Hukuk
Hürriyet
Hz Ali Ra
Hz Ebubekir Ra
Hz Fatma
Hz Hasan Ra
Hz Hüseyin Ra
Hz İsa .as
Hz Muhammed S.a.v Sözleri
Hz Osman
Hz Ömer .Ra
İbni Sina
İdare
İftira
İhanet
İhtiras
İlim
İmam Gazali
İmam Rabbani
İmam Şafii
İman
İmmanuel Kant
İnsan
İntikam
İskender Pala
İş - İşçi
İyilik
İyimserlik
J. Christophe
Kadın
Kalb
Kanaat
Kelime
Kıskançlık
Konfüçyüs
Konuşmak
Korku
Kötülük
Kusur
Kuvvet
Louis Aragon
M.A. Ersoy
M.K. Atatürk
Makam
Mark Twain
Merhamet
Mevlana Hz
Miguel de Cervantes
Misafir
Muhammed İkbal
Musibet
Mutluluk
Namus
Nankörlük
Napolyon
Nasihat
Nasihatlar
Nazım Hikmet
Nefis
Nefret
Nimet
O bin Affan
Olgunluk
Oscar Wilde
Öğretmen
Ölüm
Ömer Hayyam
Övgü
Özdemir Asaf
Pablo Neruda
Para
Paul Auster
Politika
Robin Sharma
Ruh
S.Kierkegaard
Sabır
Sadaka
Sağlık
Said Nursi
Sanat
Sevgi
Shakespeare
Sır
Söz
Sunay Akın
Şemsi Tebrizi
Şeref
Şeyh Bedreddin
Şeyh Edebali
Şöhret
Şükür
Şüphe
Talih
Tecrübe
Tedbir
Tembellik
Terbiye
Tevazu
Thomas Edison
Tolstoy
Tövbe - Pişmanlık
Ü. Y.Oğuzcan
Ümit
Vicdan
Victor Hugo
Yalan
Yalnızlık
Yanlışlık
Yara
Yardım
Yaş
Yaşamak
Yaşar Kemal
Yılmaz Odabaşı
Yol
Yönetim
Yunus Emre
Yükselme
Yüz
Zafer
Zaman
Zeka
Zenginlik
Zevk
Zorluk
Yılmaz Odabaşı Sözleri
Etiketler:
Yılmaz Odabaşı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder