- İnsanlar eylemleriyle, düşünce ve fikirleriyle güzeli ve iyiyi bulabildikleri oranda Hak’la kavuşmuşlardır.
- İnsanlar birbirlerine yahut haksız mala, meşru olmayan paraya veya rütbe ve mevkilere yiyecek ve içeceklere ibadet ediyorlar da, Allah’a ibadet ediyoruz sanında bulunuyorlar.
- Başka halklar üzerinde baskı uygulamak, özünde kendi halkı üzerindeki baskıyı gizlemeye ve unutturmaya yöneliktir.
- Gerçek tasavvufçu, hiç bir insan gözünün görmediği, kulağının işitmediği, gönlünün sezmediği şeyhleri bilir. Onları halka, kafalarının alabileceği şekilde anlatır. Ama aslını içinde gizler. Eğer halk bunu öğrenirse, kendisini öldürür.
- Kişilerin elde ettikleri olgunlukların tatları, huriler, köşkler ve cennetlere benzetilmiştir. Bunlara verilen adlar takma adlardır. Çünkü eksik, cahil ve kıt akılları bulunan kişilere gerçek bu vesile ile anlatılabilir.
- Tanrı dünyayı yarattı ve insanlara verdi. Demek ki; dünyanın toprağı ve bu toprağın bütün ürünleri insanların ortak malıdır. Ben senin evinde kendi evim gibi oturabilmeliyim, sen benim eşyamı kendi eşyan gibi kullanabilmelisin. Çünkü bütün bunlar hepimiz içindir ve hepimizin malıdır.
- İbadet etmekten amaç; ezeli ve büyük varlığa gönüllerin yönelmesi ve kapılmasıdır. Yoksa dünya umuruna dalmış bir kalp ile bin sene namaz kılmış, oruç tutmuş olsan, bundan dolayı hiç bir sevap ve mükâfat kazanamazsın.
- Bütün namazlar ve niyazlar ahlâkın düzeltilmesi için iç yüzün arınlanması için birer vasıtadan ibarettir. Hakiki ibadetin hiç bir vakit kayıt ve şartı yoktur. Hangi tarzda yapılırsa yapılsın, Tanrının dileğine uygun olur. İbadetin temeli maksudun Hak olmasıdır. Bir cemaatte bu temel bulunmayınca yaptıkları ibadetler de kaybolur. Yalnız kötü toplantılar kalır. Fenalık üzerinde toplananlardan sen hemen uzaklaş.
- Ölmezden önce ölmek, dünyanın zevklerinden ve hayvani hırs ve şehvetlerinden sakınmaktır. Onu yapabilen insan, şüphesiz ki; hakiki varlık ile birleşir. Ve sonsuz hayat ile diri olur. Ancak insanlar dünyanın bin bir türlü çekici ve aldatıcı zevkinden, çeşit çeşit yakıcı hırslarından ayrılmadıkları için buna gönül vermezler.
- Hayatı ve dünyayı kendi küçük dünyaları ile sınırlı tutanlar bizi anlamazlar.
- Tarih, gelecek için kavga verip, yitmiş bile olsa, insanlık için vuruşanları hiç unutmaz.
- Yârin yanağından gayri her şeyde, her yerde, hep beraber!
- Kötü ve Çirkin işlerle uğraşan insanlar Hak’tan uzaklaşmışlardır. Cehennem işte budur. Cennetle cehennemi başka yerde aramak saçmalıktır.
- Beni kara toprakta değil, hakikatı anlamış insanların yüreklerinde arayın!..Ben de halimce Bedreddinem.
- İnsanlar Müslümanlıktan önce somut bir puta taparlardı, çağımızda ise hayali bir puta tapıyorlar. Belki bir gün Hak kendisini gösterirde Hak olarak ona taparlar.
- Gerçek iktidar, insanlar üzerinde değil, yürekler üzerinde kurulur.
- Hakikat bize insanları varlıklarına, dinlerine, dillerine göre ayırmamızı değil, birleştirmemizi buyurur.
- Ay ve güneş herkesin lambasıdır, hava herkesin havasıdır, su herkesin suyudur. Ekmek neden herkesin ekmeği değildir?
Kategori Liste ✿ Bir Goz Atin ?
A. Einstein
Acı
Açlık
Adalet
Affetmek
Ahlak
Akıl
Alim
Amin Maalouf
Anne
Aptal
Arkadaş
Arzu
Aşk
Aşk hakkında
Baba
Başarı
Bencillik
Bilgi
Bob Dylan
Boris Vian
Büyüklük
C.Süreya
Caferi Sadık
Cahillik
Can Dündar
Can Yücel
Cenap Şahabettin
Cesaret
Charles Bukowski
Cimrilik
Cömertlik
Cüneydi Bağdadi
Çalışmak
Çocuk
D. Noel
Dale Carnegie
Dalkavukluk
Danışma
Dedikodu - Gıybet
Dert
Devlet
Dil
Din
Dost
Dostoyevski
Dua
Dünya
Düşman
Düşünce
Ebu Hanife
Ece Ayhan
Eğitim
Eleştiri
Erkek
Evlilik
Fakirlik
Fatih Sultan Mehmet Han
Franz Kafka
Gabriel Garcia Marquez
Gerçek - Hakikat
Goethe
Gore Vidal
Göz
Gurur
Gül
Gülmek
Günah
Güzel - Güzellik
Hak
Halil Cibran
Halk
Hastalık
Hata
Hatem Bayhan
Hatıra
Hayal
Hayat
Hedef
Hırs
Honore de Balzac
Hukuk
Hürriyet
Hz Ali Ra
Hz Ebubekir Ra
Hz Fatma
Hz Hasan Ra
Hz Hüseyin Ra
Hz İsa .as
Hz Muhammed S.a.v Sözleri
Hz Osman
Hz Ömer .Ra
İbni Sina
İdare
İftira
İhanet
İhtiras
İlim
İmam Gazali
İmam Rabbani
İmam Şafii
İman
İmmanuel Kant
İnsan
İntikam
İskender Pala
İş - İşçi
İyilik
İyimserlik
J. Christophe
Kadın
Kalb
Kanaat
Kelime
Kıskançlık
Konfüçyüs
Konuşmak
Korku
Kötülük
Kusur
Kuvvet
Louis Aragon
M.A. Ersoy
M.K. Atatürk
Makam
Mark Twain
Merhamet
Mevlana Hz
Miguel de Cervantes
Misafir
Muhammed İkbal
Musibet
Mutluluk
Namus
Nankörlük
Napolyon
Nasihat
Nasihatlar
Nazım Hikmet
Nefis
Nefret
Nimet
O bin Affan
Olgunluk
Oscar Wilde
Öğretmen
Ölüm
Ömer Hayyam
Övgü
Özdemir Asaf
Pablo Neruda
Para
Paul Auster
Politika
Robin Sharma
Ruh
S.Kierkegaard
Sabır
Sadaka
Sağlık
Said Nursi
Sanat
Sevgi
Shakespeare
Sır
Söz
Sunay Akın
Şemsi Tebrizi
Şeref
Şeyh Bedreddin
Şeyh Edebali
Şöhret
Şükür
Şüphe
Talih
Tecrübe
Tedbir
Tembellik
Terbiye
Tevazu
Thomas Edison
Tolstoy
Tövbe - Pişmanlık
Ü. Y.Oğuzcan
Ümit
Vicdan
Victor Hugo
Yalan
Yalnızlık
Yanlışlık
Yara
Yardım
Yaş
Yaşamak
Yaşar Kemal
Yılmaz Odabaşı
Yol
Yönetim
Yunus Emre
Yükselme
Yüz
Zafer
Zaman
Zeka
Zenginlik
Zevk
Zorluk
Şeyh Bedreddin el Haseni Sözleri
Etiketler:
Şeyh Bedreddin
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder